Elektrik enerjisi doğada bulunduğu biçimi ile kullanılan birincil enerji kaynaklarının bir süreçten geçirilmesi sonucu üretilen ikincil enerji kaynağıdır. Yüksek gerilim hatları son kullanıcıya elektriği taşıyan yüksek voltaj gerilimleri ile bu elektriği taşıyan ve dağıtan şebeke sistemleridir. Elektrik enerjisi kullandığımız en ufak cihazlardan büyük üretim tesislerine kadar geniş kapsamlı kullanım alanı vardır. Hayati bir öneme sahip olan elektrik enerjisi depolana bilmediği için taşıma sırasında yaşanabilecek kayıpların minimum seviyede olması gerekmektedir. Fakat yüksek voltaj taşıyan elektrik hatlarının bakımı ve denetimi oldukça risklidir. Geleneksel yöntemler ile yapılan denetimlerde denetim yapan kişiler elektrik direğine tırmanarak yüksek ve tehlikeli noktalarda bulunan izolatörlerin denetimini yapmaya çalışırlar. Lakin denetmenin denetimini yapacağı elektrik hattı sürekli olarak yüksek voltaj geçirdiğinden dolayı, denetmen mesafesini ayarlayamadığı yahut en ufak sersemlemesi halinde denetmenin yüksek akıma kapılıp ağır yaralanmalara ya da can kaybına sebep olabilir.

Enerji nakil hatlarındaki bir diğer denetim yöntemi insan faktörünün yaşayacağı riski en aza indirmek için yapılan helikopter ile denetimdir. Helikopter ile yapılan denetimlerde, denetmenin hayati riski azaltılmış olsa da insanlı bir hava aracı kaldırılacağı için denetim için ayrılan bütçenin artmasına sebep olmaktadır.

İletkenlere gelen çevresel faktörlere buz yükü, rüzgâr yükü, buz ve rüzgâr yükü şeklinde sınıflandırılabilir. Fiziksel bozulmalarda elektrik direklerinde yaşanan aşınma, eğilme, fazla yükten dolayı oluşan yıpranma gibi olabilir.

Drone üzerine takılan termal kameralar sayesinde ise iletim hattı üzerindeki aşırı yüklenmenin neden olduğu yıpranma, deformasyon neticesi malzeme zayıflaması, iletken bağlantı sorunları, direk bağlantı sorunları( izolatörler), aşırı ısınma kaynaklı sorunlar, termal ve korona hataları kısa süre içerisinde insanlı hava araçlarının uçurulmasına göre daha az maliyet ile denetimleri yapılmaktadır.